Tıp, sürekli gelişen ve yeni çözümler üreten sektörlerin başında gelir. İnsan sağlığını korumak ve korunamamış sağlığı tedavi etmek için yeni yöntemler ve yaklaşımlar geliştirir. Günümüzde tıbbın geldiği noktada, hastalıkların tedavisinden ziyade; hastalıklardan korunmanın önemi üzerinde çalışmalar yapılmaktadır.
Yaşadığımız çağda; çok çalışmak (zihin ve beden) ve çevresel yıkıcılar (hava kirliliği, radyasyon, manyetik alanlar, kimyasal atıklar ve güneş) insan bedeninde geri dönüşü olmayan rahatsızlıklara yol açmaktadır. Bu rahatsızlıklar sonucunda ortaya kronik hastalıklar (kanser, Parkinson, Alzheimer, tansiyon, şeker hastalığı, romatizma hastalıkları, hiperkolestrolemi vb.) çıkar.
Bu durum göz önünde bulundurulduğunda vücutta biriken ve birikmesi muhtemel toksinlerden (zehir) arınmak için güçlü anti-oksidan sistemine sahip olmak gerekir. Oksijeni iyi olan kana ve güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak toksinlerden kurtulmamızın iyi bir yoludur. Tam da bu noktada ozon tedavisi ihtiyacımız olan tedavi yöntemidir. Bu etkilere cevap veren, ucuz ve yan etkisi olmayan ozon tedavisi tıpta yaygın olarak kullanılmaktadır.
Ozon gazı, stratosferde bulunan önemli bir gazdır. 1840 yılında C.F Schönbein tarafından keşfedilen bu gaz, oda sıcaklığında renksiz ve kendine has kokusu olan bir gazdır.
Ozonun tıbbi anlamda ilk kez kullanımı Birinci Dünya Savaşı zamanına denk gelmektedir. Savaş sırasında yaralanan Alman askerlerinin, yaralanma sonrası kangren tedavisinde kullanılmıştır. 1950’li yıllardan sonra, ozonun iyileştirici etkileri üzerine yapılan çalışmalar; bizi, bugün kullandığımız ozon tedavisine kadar getirmiştir.
Ozon tedavisi, kandaki oksijen düzeyini arttıran, bağışıklık sistemini güçlendiren, antioksidan sistemini aktive eden, kan-yağ seviyelerini düşüren ve dolaşım düzenleyici etkileri sayesinde cinsel fonksiyonları arttıran, hafızayı güçlendiren uygulamadır.
Yaptığınız uzun tatiller sizi dinlendirmiyorsa, sabahları yataktan kalkmakta güçlük çekiyorsanız, senede en az bir ya da iki kez antibiyotik kullanıyorsanız, bir şeyleri hatırlamakta güçlük çekiyorsanız; ozon tedavisine ihtiyacınız var demektir. Bunların yanında; ozon, birçok hastalıkta ek tedavi olarak kullanılmakta ve hastaların şifası için çalışmaktadır.
Ozonun ek tedavi olarak kullanıldığı bazı hastalıklar şöyledir:
- Domuz gribi,
- Grip,
- Dolaşım bozuklukları,
- Cinsel fonksiyon sorunları,
- Şeker hastalığı,
- Serebral Palsi (beyin felci),
- Ağrı bozuklukları,
- Felç,
- Parkinson,
- Kanser destek tedavisi,
- Göz hastalıkları,
- Karaciğer hastalıkları,
- Kronik yorgunluk sendromu,
- Anti-aging (Yaşlanmayı geciktirme),
- Hepatit, zona, herpes gibi virüs kaynaklı hastalıklar,
- Ülseratif kolit, Crohn(kronik ve gastrointestinal kanalın -ağızdan makata kadar- herhangi bir yerinde oluşabilen iltihabi bir hastalık), fistül gibi barsak hastalıkları,
- İyileşmeyen yara tedavileri (diyabetik ayak, bası yaraları gibi),
- Romatizma hastalıkları
Ülkemizde Ozon Kullanımı
Ülkemizde tedavi amacıyla ozon kullanımı her geçen gün artmaktadır. Şu anda ülkemizde yaklaşık iki yüz noktada tıbbi amaçlı ozon kullanılmaktadır. Diyabet, kan temizleme, kozmetik ve genel sağlık konularında ozon gazından istifade edilmektedir.
Yeni Tip Koronavirüs (COVID-19) ile mücadelede, ozon temizliği etkili bir savunma aracıdır.